
İstanbul’da dikkat çeken bir uygulama eğitim camiasında soru işaretlerine neden oldu. İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü, ilçe millî eğitim müdürlüklerinin WhatsApp gruplarına gönderdiği mesajla “fenomen öğretmen” olarak adlandırılan isimlerin bilgilerini talep etti.
İlçelere iletilen mesajda şu ifadeler yer aldı:
“Değerli Arkadaşlar,
İlçelerimizdeki fenomen öğretmenlerimizden 2-3’ünü belirleyip ad-soyad ve okul bilgileri iletmeniz gerekmektedir.”
Bu mesajın ardından ilçelerden, aşağıdaki başlıkları içeren bir form üzerinden bilgi istendi:
İlçe – Okul Adı
Ad – Soyad
Sosyal Medya Mecra Adı
Kullanıcı Adı
Mesaj Basından Sorumlu İsimlerin Olduğu WhatsApp Grubunda Paylaşıldı
Edinilen bilgilere göre söz konusu mesaj, yalnızca rutin idari gruplarda değil; basın ve iletişimden sorumlu yöneticilerin de bulunduğu WhatsApp grubunda paylaşıldı. Bu detay, talebin basit bir veri güncellemesinden ziyade iletişim ve görünürlük odaklı bir çalışmaya işaret ettiği yönündeki değerlendirmeleri güçlendirdi.
Genel Bir Tespit Yapılacaksa Neden 2-3 Kişi?
Eğitim camiasında asıl dikkat çeken nokta, talebin kapsamı ve yöntemi oldu. Şayet amaç; İstanbul genelinde fenomen öğretmenleri tespit etmek, bu kapsamda bir inceleme, denetim ya da olası bir soruşturma süreci başlatmak olsaydı, yöntemin 2-3 kişiyle sınırlı kalması mümkün olmazdı.
Böyle bir durumda ilçelerden;
Sosyal medyada aktif olan tüm öğretmenlerin,
Paylaşım yapan, görünürlük sağlayan herkesin
bildirilmesi istenir; kapsam daraltılmaz, aksine genişletilirdi.
Bu nedenle eğitim yöneticileri, yalnızca 2-3 isim talep edilmesini; genel bir tespit ya da denetim çalışması değil, farklı bir amaca yönelik özel ve sınırlı bir çalışma olarak değerlendiriyor.
PR Çalışması mı, “Fenomen Öğretmen” Havuzu mu?
İlçelerde sosyal medyada aktif çok sayıda öğretmen bulunmasına rağmen sınırlı sayıda isim istenmesi, bu öğretmenlerin ilerleyen süreçte İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün tanıtım, iletişim ya da PR çalışmalarına dahil edilip edilmeyeceği sorusunu gündeme taşıdı.
Bu noktada dikkat çeken bir diğer husus ise Millî Eğitim Bakanlığı’nın son dönemde;
Öğrenci görüntüleri,
Sınıf ortamı paylaşımları,
Ders içeriğinin sosyal medyada paylaşımı
konusunda net ve kısıtlayıcı kararlar almış olması. Bu tabloya rağmen “fenomenlik” üzerinden bir öğretmen profili arayışına girilmesi, eğitim çevrelerinde çelişkili bir durum olarak değerlendiriliyor.
Başarı Kriteri Tartışması Derinleşiyor
Uygulama, öğretmen başarısının neye göre ölçüleceği tartışmasını da beraberinde getirdi. Sosyal medya etkileşiminin; sınıf içi emek, akademik katkı ve öğrenci başarısının önüne geçirilmesi ihtimali, öğretmenler arasında ciddi rahatsızlık yaratıyor.
“Başarı, takipçi sayısıyla mı yoksa sınıfta yapılan işle mi ölçülecek?” sorusu hâlâ yanıt bekliyor.
Gözler Resmî Açıklamada
Şu ana kadar İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından, bu bilgilerin hangi amaçla istendiğine dair kamuoyuna açık bir açıklama yapılmış değil. Ancak mesajın içeriği, sınırlı kapsamı ve paylaşıldığı WhatsApp grubunun niteliği birlikte değerlendirildiğinde, konunun önümüzdeki günlerde daha da büyüyeceği ve bir açıklamanın kaçınılmaz olduğu ifade ediliyor.
Eğitim camiası şimdi şu sorunun yanıtını bekliyor:
📌 Bu talep bir tespit mi, yoksa planlı bir iletişim çalışmasının ilk adımı mı?
MEB PERSONEL
WHATSAPP HABER HATTI
MEB personeline dair en güncel,
hızlı ve özel haberler
➜ Gelişmelerden anında haberdar olun
➜ Özel haberleri ilk siz öğrenin